Beni etkileyen bir başka özellik de Waldorf yuvasında elektronik medyanın, pedagojik çalışmada kullanılmaması oldu.

” TV karşısındaki çocukla, kukla tiyatrosu izleyen çocuk arasında farkları gözlemlemeli. Tv karşısındaki çocuk genelde hareketsiz, oysa kukla oyunu izleyen çocuk, sürekli oyuna katılır. Örneğin “Kırmızı Başlıklı Kız” masalını TV’de izleyen çocuklar, sadece izleyicidir. Oysa kukla oyunu olarak seyrederken, kurdun arkadan yaklaşma anında ya da avcının görünmesi sırasında izleyen çocuklar heyecanlanır ve kırmızı şapkalı kızı uyarmak üzere yerlerinden kalkar ve bağırırlar.
Çocuk için önemli olan, dünyada olup bitenin motorik olarak birlikte gerçekleştirilmesi, tv karşısında eksik kalır. Hareket bastırılır. Bu bastırılan hareketler daha sonra açığa çıktığında ise, genellikle agresyon şeklinde olur. Okul öncesi yuvada görülen agresyonu, sıklıkla akşam izlenen tv’ye bağlamak yanlış olmaz.
O nedenle yuvada çocukların doğrudan doğruya yaşına uygun hareketlere yönlendirilmesi gerek. İradeyle ve içsel güvenle yaşamın olaylarına hareketle katılmalı, yuvada bu sağlanmalı. Eğitimin esası da zaten irade eğitimidir. “

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın