Uyku sorunu hakkında THE END yazısı

Can’ın üç yılı bitti, anne de bu konuya bir nokta koydu sonunda!

Kavga ettim, mücadele ettim, kural koydum, kuralı bozdum, isyan bayrakları çektim, ağladım zırladım, sinirimden kudurdum, bakıcıma aylarca fırça çektim, okan’a kızdım, kitaplar okudum ettim, eh üç yılın sonunda artık bu defteri kapattım!

Akşam uykularının artık benim için bir mesele olmadığını nereden mi anladım? Artık Can uyuduğunda kaçta uyudu diye saate bakmıyorum. Çünkü önemi yok artık. Artık Can uyuduğu zaman fazladan bir keyiflenip oh be moduna geçmiyorum. Artık oğlumun gündüz uyku saatlerini deli gibi kontrol etmeye çalışmıyorum. Bu konuyu sorun yapmayı bıraktım artık hiç düşünmüyorum bile!

Önceden akşamları belli bir saatte uyumasını isterdim ki ben de başka planlar yapabileyim. Bu gayet insanca bir istek tabii ki! Kendime zaman ayırmadığım zaman strese girerdim. Ama bunun için kendini kasmak mı, doğru olmayan buydu. Aşırı kaale almak yanlıştı. İstediğim gibi olmayınca çok mutsuz olmak yanlıştı. Çocukları belli konularda disipline sokmayı onlar açısından da faydalı buluyorum. Çocuklar düzeni seviyorlar, güvende hissediyorlar. Ama insanlar disiplini yanlış anlıyor bence. Kural koymak gibi anlıyorlar. Kuralı koyarsın yapmazsa da ceza verirsin, hani çocuk daha küçük ya, bazı şeylerde sana muhtaç ya, kullan kullanabildiğin kadar! Bence disiplin çocuğa doğru olduğunu düşündüğün şeyi anlatmak bunu yapmasını istemek ama yapsa da yapmasa da onu yine de kabullenmektir. Bu uyku meselesi beni epey yıprattı ama en sonunda geldiğim noktadan memnunum. Bu, “amaaan ne halin varsa gör” noktası değil elbette. Sadece bir kabullenme. Durumu hakimiyetin altına almaya çalışmadan mevcut hali kızmadan kabullenme durumu. Bunda elbette Can’ın artık kendi kendine az da olsa oynayabiliyor olmasının da etkisi var. Birkaç ay sonra anaokuluna gittiğinde erken kalkacak ve erken uykusu gelecek, bunu biliyor olmamın da etkisi var.

Mutluyum kısacası, hem kendimi özgürleştirdim hem de herkesi  🙂

Bir çocuğun kendi kendine kalması, kendi doğal haline bırakılmasının onun içindeki mükemmel bir yaratıcının dışarı çıkmasına ne kadar da yardımcı olduğunu görüyorum. Bir kez daha.

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın