Hayvanlarla eşdeğer bir tutkumuz da sayılar. Odasında çeşitli yerlerden kesilmiş bir sürü sayılar yapıştırılmış durumda elletmiyor. Resim yaparken sayıları çiziyoruz. Sayılı legoları var, sıraya diziyor onları bunlarla uyuyacağım diyor 🙂 O’na ELC’den bir kavanozun içinde mıknatıslı harfler aldım, son günlerde buzdolabının üzerinde onlarla oynuyordu. Geçen gün sabah gözünü açar açmaz bana “anne ne kadar çok harf var değil mi” dedi. kafası karışmış sanırım :)))
Winnie the Pooh seğrediyor, akşam benimle olan konuşmalarına oradaki cümleleri de katıyor. Mesela yarış yapıyoruz “aferin buster çok iyi koştun “diyor 🙂
Geçen gün “arıların gözleri ne renk olur” diye bir soru geldi! Bilmiyorum dedim ama dumur vaziyetteyim tabi:)
Tamir olayı bizde de var ama her gün değil. Arada bir gidip kutuyu çıkartıyor tamir edeceğim diye. çekiç alıyor, tornavida alıyor duvara vuruyor ediyor bişeyler. Sonra sıkılıyor.
Mutfakta Denize benziyor o da ben ne yapıyorsam gördüğü anda “yardım edebilir miyim diye gelir yanıma. Artık can da tencereleri sıçratmadan karıştırabiliyor. Makarnayı mercimeği tencereye boşaltabiliyor falan. Aynen Can da Deniz gibi bıçak varsa sofrada, dikkat et diyor bana 🙂 yemek yerken çok az döküyor ama ben yedirdiğim için kendisi başından sonuna kadar yemek yemiyor sıkılıyor. Çok sevdiği bir yemek olursa bitirene kadar kendisi yiyor. Yok değilse biraz kendi yiyip bana yedir diyor.
Benim yüzümü düşük gördüğünde “anne üzgün müsün”diye soruyor sonra “üzülme” diyor. Bazen de “anne mutlu musun” diye soruyor üzgünsem.