Nedir Benim Yolum?

Düzenler yok oldu hayatta. Kimse yarın ne ile karşılaşacağını bilemez hale geldi. Eskiden hayatımızın bir düzeni vardı, çocuklu ailelerin rutinleri vardı, mevsimler vardı, yapılacaklar belliydi. Arada sırada şoklar yaşanırdı o kadar. Şimdi ise tüm mevcut düzenler alt üst olduğu gibi insanların gelecekle ilgili plan yapma istekleri de kalmadı imkanları da..

Birçoğumuz maddi olarak zor durumlara düştü, pekçok insan işsiz kaldı. Stres düzeyleri çok yükseldi, sokağa çıkınca bir gerilim hissediliyor insanlarda.

Bütün olan bitenlerin ardında insanlık için hayırlı olduğunu düşündüğüm öğrenmeler var mutlaka. Olmuş olan, olacak olan herşeye dair içimdeki değişmez bilgim bu.

Bu derslerin neler olduğunu da görebilmek büyük resme akıllıca bakabilmekten geçiyor. Duygulardan arınmış, makul bir beyin ve olgun bir şuurla bakabilmek. Ayrıca her insan kendi varlıksal deneyimlerini kendisi bilir. Tek bir olay, her insan için farklı öğrenmeleri beraberinde getiriyor. Ben başka bir algıyla bakıyorum, sen ise bambaşka bir algıyla. Ortak olan ise her birimizin hayatlarının bir şekilde değişmiş olduğu gerçeği. “Ders” dediğimiz şeyin de bize cümlelerle gelen bir şey olmadığını ama daha çok kalbimizde hissedilen bir şey olduğunu anlıyorum ben. Değiştiğini kalbinde hissediyorsan cümleye dökemesen de o artık seninledir. Her gün her yaşanan olayla değişiyoruz aslında. Bazıları çok güçlü bazıları daha hafif geçen depremler gibi içimizde.

Başlıktaki soruyu kendime sorduğum zaman verdiğim cevaplar değişebiliyor ama değişmeyen içsel özlemler de var “kendimi bildim bileli bunu istiyorum” dediğim şeyler.. yolum da onun yolu galiba taşlı topraklı git git bitmeyen.. ağlamalı zırlamalı.. ara ara güneşli ama çokça yağmurlu.. içinin ağırlaştığı bazen bir adım bile atmak istemediğin yollar olur ya öyle yollar işte..

Hoşnutsuzluk? Hayır. Şükür? Evet.

Dünya’nın ve dünya üzerinde yaşayan varlıkların ayrı ayrı şuurlanma süreçleri yaşanıyor. Yeryüzünü konuşurken kendimi de konuşuyorum. Bu süreçlerde yaşananlar bazen ortak sıkıntılar oluyor bazen birbiriyle alakasız gibi görünüyor ama bir vücutta atan tek bir kalp gibi düşünürsek dünyayı, vücudun içindeki organlar, tek tek hücreler de tüm doğa ve üzerinde yaşayan biz insanlar oluyoruz.. Bir yerde bir afet olduğunda belki benim içimde de duygusal olarak bir afet yaşanıyor. Bir yerde güzel bir şey olduğunda benim içimde de güzel bir şey meydana geliyor. Bu salgın olarak tarihe geçen olayın anlamı neydi insanlık için? Senin kendi içinde yarattığı değişim nasıl oldu? Neyi gösterdi neyi anladın? Soruyor musun kendine?

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın