Oğlum inanılmaz güzel sorular sormaya başladı.

Alakasız bir anda geliyor sorular, arabadan inmiş eve girerken mesela  “Anne birinin evine hırsız girdiğinde polisi ararız, polis hırsızı yakalar değil mi, yani anne hep iyiler kazanır değil mi?”

Hep iyiler kazanır değil mi?  … hadi bakalım..

Bir yandan çok seviniyorum coşuyorum bu soruları duyunca diğer yandan daha özel bir zaman ayırıp uzun uzun anlatmak istiyorum bunu beceremiyorum. Zaman ayırdığım zaman da Can konuşmayı istemiyor oluyor.. Karar verdim sorduğu anda, ne söyleyebilirsem o kadar söylüyorum, başka bir ana bırakmıyorum artık..

Soyut kavramları anlamaya başladığı yaştayız. Yani zihni bir yetişkin zihnine yaklaşıyor artık. “Allah” üzerine konuşmak istiyor, soyutu zihninde bir yere oturtacak senden yardım istiyor. Bence 7-11 yaş arası harika bir dönem!!

Ne mutlu ki, içim olağanüstü rahat bir biçimde oğluma vereceğim cevaplar var. O’na kendi algımı anlatabilirim ve diyebilirim ki “ben böyle hissediyorum sen de büyüyünce böyle veya farklı hissedebilirsin.”

Şöyle bir cevap verdim ona:

“Oğlum her zaman iyiler kazanmayabilir. Daha doğrusu her zaman iyiler kazanmıyor gibi görünebilir. Hırsız eve girer, ama polis hırsızı yakalayamaz. O zaman iyiler kazanmıyor gibi görünür. Ama zaman geçer ve evine hırsız giren insan, “iyi ki böyle olmuş ben bu olaydan birçok şey öğrendim” diyebilir. Yani her olayda hepimiz bir şeyler öğreniriz. Bu iyi bir şeydir. “

Tabii ki ortam müsait olsa konuşur da konuşurum ama zaman yok.. zaten olmasın da. Bir kaç cümleden sonra tam dikkatini toplayamıyor. Çünkü zaten alacağını birkaç kelimeden de alıyor olmalı.

Livinginnow

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın