Çocuklar Büyüyor ve Biz de…

Küçükken bir an önce büyüsün isteriz, büyüyünce de ne güzeldi eski günler deriz..

Niye hep içinde olduğumuz AN’ı değilde başka bir AN’ı istiyoruz?

Hep bir sonraki AN için özlem duyuyoruz?

Çok acaip bir mutsuz olma iştahı var herkeste..

Gerçekten insan dışında hiçbir varlık kendisine bu kadar acı çektirmeye istekli değil şu dünyada..

Daha yukarıdan bakmak bu kadar zor olamaz, çıldırdığımız her hangi bir durumda o ortamdan çıkmak (zihinsel olarak) ve daha yukarıdan bakmak ve olayın ne kadar da anlamsız olduğunu görmek, hele hele çıldıracak bir şey hiç olmadığını görebilmek lazım. İşte bunu biz hangi anlarda idrak ediyoruz biliyor musunuz, çok büyük acılar yaşadığımız zaman idrak ediyoruz. “Ya ben ne küçük, ne önemsiz şeylere kızmışım, üzülmüşüm bu güne kadar” deyip….

Evet çocuklar ebeveynlerin sınırlarını genişletmekle görevliler sanki.. Sanırım büyüme çağında annenin hem çok yorgun hem çok kızgın ama bir o kadar da yoğun zihinsel ve ruhsal gelişimi yaşandığı için o dönem bittiğinde bu kadar çok özleniyor..  Çünkü olayların bağırış çağırışın içinde hep sınırları genişletme esneme hareketleri var.. Dolayısyla bir gelişim var.. Çocuklar kendi hayatlarını kurduğunda yine sıkıntılar bitmiyor tabi çünkü gelişim için sıkıntı şart.

Yani büyümelerine şahit olmak hem güzel hem de yorucu. Çocuklarımız bizim şükür sebebimiz, keşke her anlarını zevkle yaşayabilsek..

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın