Kanada yapımı bir çizgi film.
Türkiye’de bu diziyi duymamış küçük çocuklu aile yoktur herhalde. Bir çılgınlıktır gidiyor. Can 2,5 yaşında tanıştı Caillou’yla. Karakter tam da kendi yaşıtı. Henüz okula gitmiyor, annesi onu sık sık anneanne ve dedeye bırakıyor. Arada bir bakıcısı geliyor. Bir de küçük bir kız kardeşi var. Hikayeler çok ideal bir aile yaşantısını anlatıyor. 3 yaşındaki bir çocuğun bütün özelliklerini hikaye konusu yapmışlar. Yemek yemeyen Caillou, uyumayan Caillou, herşeyi kendi yapmak isteyen Caillou, saklanbaç oynayan Caillou, sokaktaki su birikintilerine basmak isteyen Caillou, bööyle gidiyor. Bu yaşlarda çocuğu olan annelerin acaip hoşuna gidecek bir format. Çünkü çok eğitici ve çocuğun gözüyle anlatıyor herşeyi. Benim en çok sevdiğim yanı herhangi bir mücadele yok. Hani genelde iyi ve kötünün savaşı anlatılır ya -şirinler de bile- böyle bir şey yok burada. Hani hep iyi yener ya, zıtların mücadelesi yok. Çok yumuşak çok evimizin içindeki halleri yakalamışlar.

Bazen annenin veya babanın gösterdiği sabıra hayran kalıp, bu kadarı da olmaz artık dediğim zamanlar oluyor. Mesela Caillou kurabiye yapıcam diye gidiyor mutfaktaki dolabı açıp bütün kavonozları düşürüyor, unlar, ballar her şey yerlere saçılıyor. Bunları saçına başına bulaştırıp oynarken annesi geliyor, gülümseyerek “ortalığı iyice karıştırmışsın, bunları temizlerken bana yardımcı olur musun Caillou” diyor :):) nasıl yani?? Her türlü olaya müthiş hoşgörü ve sevgiyle yaklaşan bir anne baba. Pek gerçekçi değil, ama sonuçta düşünüyorum, en ideali de böyle yapabilmek değil mi?

Biliyorum, Can büyüdükçe hiç hoşlanmadığım çizgi filmlerde seğretmeye başlayacak, en iyisi bugünlerin keyfini çıkarmak.

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın