Yeni Bir Başlangıç Yeni Bir Hayat

Oğlum için olduğu kadar annesi için de yepyeni bir başlangıç yaptık.

Can’ın okula başlamasıyla birlikte benim iş saatlerim de değişecek gözüküyor. Son iki buçuk senedir az çok bir düzen oturtmuştuk, ama ah şu düzen bağımlılığı yok mu, yeniden yeni bir düzen kuracak olmak endişeli düşünceleri de zihnime davet ediyor işte..

Bütün geçişleri yumuşak yapmak ilkem olmuştur her zaman. Bu sefer de keskin bir geçiş yapmaktansa, Can’ı yarım gün ana okuluna başlatarak bu aşamayı kademe kademe almaya karar verdim. Bir haftası geçti bile. Çok şükür bunu yapabilmek için işimde esnek imkanlarım var yoksa yapamazdım. Olumlu geri dönüşler alıyorum. Öğlenleri onu almam ve eve getirmem, öğle uykusunu evinde uyuması ve bakıcısıyla oyunlarına devam etmesi Can için çok iyi oluyor.

Okulda ilk günün ilk yarım saati derste benimle olmak istedi. Faaliyete beraber katıldık, herhalde o pembe fiyonk çalışmasını hiç unutmayacağım, heyecanlıydım. Öğretmenimiz, alışkın olduğundan mıdır bilemedim pek aldırış etmiyordu, ne bana ne de Can’a. Belki de diğer çocukların ruh halini stabil tutabilmek için belki de onların da annelerini yanında isteyebilecekleri hissi olmasın diye bunu engelleyebilmek adına yapmıştır. Sonra yanından bir bahaneyle ayrıldım ve sorunsuz oyununa devam etti.

İlk hafta, onunla birlikte sınıfta oturduğum  ilk yarım saat haricinde, ben aşağıda otururken hiç sınıfından dışarı çıkıp beni aramadı. Sınıftaki faaliyetlere katıldı ve öğlen mutlu ayrıldı okulundan. İlk hafta ben hep oradaydım, beni ararsa orada olduğumu bilecekti. Bu arada ben de dışarıdan onu seğrettim ve diğer sınıfları, öğretmenleri gözlemledim. Okul müdürü ile sohbet ettik, önceki birkaç gidişimde olduğundan daha derin sohbetlerdi, detaylara iniyorduk doğal olarak, faaliyetler hakkında, öğretmenler hakkında, eğitim ekolleri hakkında bilgi alışverişi yaptık.

Hale hanım, Can’ın ilk haftasında genellikle beklenmeyen şekilde çok uyum gösterdiğini söyledi. Benim için ise değişik duygular yaşadığım bir hafta oldu. Artık büyümek zorunda olduğunu hissettiğim oğlum tam da büyüyeceği ortamın içine girince onu bütün gönlümle bırakabilmek zor geldi biraz. Biraz duygusallık yaptım. Ya birileri ona vurursa, ya iterse, ya kötü konuşursa, ya öğretmen onunla ilgilenmezse, ya yalnızlık hissederse, ya birşey isteyip de söyleyemezse bir dolu düşünce ve duygular tüm zihnimi sardı.. 

Birilerini yönetmek, özellikle de çocukları yönetme sanatı çok başka birşey..

Bu konuda birkaç söz söylemek istiyorum. Diğer yazımda..

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın