Olumlu Davranış, Olumsuz Davranış

Beynin temel amacı bireyin çevreye uyum sağlamasıdır. Bunun için, doğumla birlikte çevresel uyaranlar bireyin gelecekteki davranışlarını belirleyecek biçimde kaydedilir. Esas olarak kaydolan uyaranlar değil, uyaranların bireyin ihtiyaçlarını karşılıyor olup olmadıklarıdır. İhtiyaçları karşılayan uyaranlar, gelecekte yaklaşma davranışını ortaya çıkaracak biçimde, karşılanamayanlar ise gelecekte uzaklaşma davranışını ortaya çıkaracak biçimde kodlanırlar. Yaklaşma ve uzaklaşma davranışlarının ortaya çıkabilmesi için, uyaranlar olumlu ve olmusuz duygularla eşleşerek kaydedilirler.

Nitekim bir kişinin bir uyarana yaklaşması ya da uzaklaşması da bu olumlu ya da olumsuz duygu algıları ile yapılmış kodlama ile mümkündür. O nedenle, duyguların çeşitliliğinden çok, olumlu ya da olumsuz komponentleri önemlidir. Davranışı belirleyen esas öğe de budur. Ruhsal ihtiyaçlar doyumsuz ise olumsuz, doygun ise olumlu duygular ortaya çıkar. Olumsuz duygular bireyi ihtiyacının varlığından haberdar eder. Bu farkındalık, ihtiyacı karşılayacak davranışın ortaya çıkmasını sağlayacak itici gücü, yani motivasyonu ortaya çıkarır. Bireyi söz konusu davranışa yönelten ihtiyacına ulaşma motivasyonu, yani dürtüdür. Oysa karşı tarafın fark ettiği bütün bunların son durağı olan davranıştır.

Oysa çözüm bekleyen davranış değil, davranışı ortaya çıkaran ihtiyaçtır.

“Anne İş’te”
Prof.Dr. Sabiha Paktuna Keskin

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın